Deniz Tüfekçi’nin Türk Turizmine Bakışı! -2- (04.02.2009)
Suat Töre
GEÇEN hafta turizmci dostumuz Deniz Tüfekçi’nin Turizmimize bakışını aktarmış ve yaşanacak olumsuzluklara karşı alınması gerekli tedbir önerilerini de bu haftaya bırakmıştık. İşte Deniz’in tedbir onerileri;
“Nedir doğru tedbir?
1- Yeni kapasite arttırıcı tüm yatırımları en azından iki yıl yasaklamak. Kapasite büyütmek mevcut yatırımların çöküşünü hızlandırmaktan başka bir işe yaramaz, bu biline.
2- Tur operatörleri düşeceği kesin olan 2009 fiyatlarının daha hızlı bir biçimde düşmesine rağmen ayakta kalamamalarına yol açabilecek yanlış (fazla) kapasite hesabından vazgeçmeleridir.
3- İşletmelerin servis kalitelerini koruyabilmeleri için işletmelere sağlanacak mali destekler, muafiyetler ve teşviklerin ivedilikle tartışılıp eyleme geçirilmesi.
4- Sektördeki nitelikli, deneyimli personel istihdamının korunabilmesi için alınması gereken teşvik tedbirleri paketi devreye sokulmalıdır. Çok değerli, deneyimli, birikimli yönetim kadroları kriz döneminde sektör dışına savrulmakta, sektörün geneli bu birikimini yitirmenin,acısını gelecekte çok acı bir biçimde ödemektedir.
4- Şirket kurtarma olarak bilinen belli tur operatörlerini ayakta tutmak ile uğraşıp “işte turizm’e nefes aldıracak tedbirler” propagandası yapmak yerine, ülkemizin turizm ürünlerinin pazarlamasına yapılacak “doğrudan nakit desteğini” gündeme almak.
Ne yazık ki krize karşı tedbir olarak atılması planlanan tüm adımlar sadece tanıtıma yönelik görünmektedir.Türkiyenin bu durumda ivedilikle, öncelikle yapması gereken iş tanıtımdan önce pazarlamadır. Pazarlamaya verilecek destek satışı tetikleyecek, fiyat dolayısıyla gelir düşüşlerini sınırlayacaktır. Seyahat acentelerinin, tur operatörlerinin ürününü pazarlamak için fuar fuar dolaşan, yabancı acentelerin kapısına kadar gidip ülkemizin turistik değerlerini pazarlayan kurumlara nakit destek sağlanmalıdır. İki tur operatörüne 100 milyon dolar destek olmak yerine sayısı 500 bile olmayan dış pazara odaklı yerli seyahat acentelerine, otellere, tur operatörlerine bunun yarısı bile tutmayacak desteği vermek yapılabilecek en akıllıca harekettir.
Aldığımız bilgiler, ne yazık ki sektörün siyasi otoriteden bu yönde bir talebi olmadığıdır. Otelciler, kendilerine borcu olan tur operatörünün kurtarılmasını talep ederek kendilerine olan borçları tahsil edeceklerini düşünmekte, talep bu minvalde dolaşmaktadır.
Sektörün profesyonelleri ne yazık ki geleceğe yönelik bir planlama önermekte yetersiz kalmaktadır.
Bu konuda bir adım atılmadığı sürece, yıkımın 2009 yılı sonunda herkesi altına alacağını görmemek için kör olmak gerekmeyecektir.
Kapkara bir tabloyu kara bir tabloya, hatta gri bir tabloya dönüştürecek adımı atabilecek tek merci vardır, o da siyasettir.
Bu yazıyı saklamanızı, yıl sonunda tekrar okumanızı öneririm. Bakalım yıkımın altında mı kalacağız, yoksa gerekli doğru tedbirleri alıp, işi sarsıntı ile geçirip selamete çıkacağız.”
Biz de bu yazıyı Bizim Gazete’nin arşivine kaldırıp yıl sonunda karşılaştırmayı yapmak isteyenlere göndereceğiz.
[email protected]
(04.02.2009)